AFYONKARAHİSAR İLİ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ
BİRLİĞİMİZİN TARIMSAL DANIŞMANLIK ve RESMİ İNTERNET SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ

TEKNİK ARICILIK

TEKNİK ARICILIK

Arıcılıkta çalışılan materyal canlı olduğundan bu alanda başarılı olmanın yolu öncelikle materyalin iyi tanınması, bakımının ve yönetiminin iyi bilinmesi ve en önemlisi de iyi bir gözlemci olmaktır. Küçük bir ihmal yada dikkatsizlik o yılın tamamına yansıyacağından bedeli ağır olabilecektir.

Arıcılıkta bir yıl boyunca süren işlemler tamamen birbirlerine bağımlı dönemlerden oluşur. Bir yıllık üretim, yetiştirme ve bakım çalışmalarında elde edilen başarı bir önceki dönemde yapılan doğru tanım ve çalışmalarla elde edilir.

Kolonilerin ilkbahardaki gücü ve kışlamaları, sonbaharda yapılan uygulamalarla kışa giriş öncesindeki ana arı, arı popülasyonu ve kışlık bal stokuna bağlıdır. Sonbaharda bütün bu tedbirler alınarak kışa yeterli genç arı popülasyonu ile girebilen koloniler yeterli yiyeceği de varsa bahara sağlıklı ve güçlü bir şekilde çıkabilecektir.

ARIDA ÇALIŞMA TEKNİKLERİ VE KOVANLARIN AÇILMASI

Arıcılıkta dikkat edilmesi gereken uygulama, arılıkta dolaşırken ve çalışırken, arıdan korunmaya ve arıya zarar vermemeye özen göstermektir. Bu uygulamaları özetlersek;

o Arılığa girerken yabancı kokular kullanılmamalıdır.

o Arıda yapacağımız çalışmaya göre giyimde tedbirli olunmalı (maske, gerekirse eldiven giyilmeli, koyu renkli ve çok ince giyinilmemeli)

o Kovan açılmadan önce körük yakılmalı ve kovan kesinlikle körüksüz açılmamalı

o Kovan açılırken dikkatli ve itinalı çalışılmalı, hoyrat davranılmamalı

o Koloninin kovan içi düzeni bozulmamalı, çerçeveler birbirinden aralıklı olmamalı ve yerleri değiştirilmemeli

o Çalışma sırasında telaş etmeden hızlı davranılmalı, özellikle nektar akışının az olduğu dönemlerde yağmacılığa neden olmamak için açılan kovanın işi kısa sürede bitirilerek kapatılmalıdır.

İLKBAHAR BAKIM VE KONTROLLERİ

Erken İlkbahar Kontrolleri;

Kış boyunca hava koşullarından etkilenmeyen koloniler, bahar geldiği zaman yaşamlarının en kritik dönemlerine girerler ve kolonilerin daha çok bu dönemde öldükleri görülür. Bunun nedeni sonbaharda bırakılan bal stokunun bitmesi, kış öncesi populasyonu oluşturan bireylerin yaşam sürelerini doldurmuş olması, bu dönemdeki kuluçka faaliyeti sonucu yeni doğan genç arıların kayıpların yerini dolduramaması ya da ana arının yaşlı ve verimsiz olması olabilir.

Yapılacak Kontroller:

Kovandaki arı varlığı
Ana arı kontrolü
Fazla peteklerin alınması
Arının yiyecek varlığı
Uçuş deliği kontrolü
Hastalık kontrolü
Varroa mücadelesi

Hava sıcaklığının 15 derece dolaylarına ulaştığı bahar başlangıcında ilkbahar kontrollerine başlanabilir. Bu kontrollerde öncelikle kovanda arı bulunup bulunmadığına bakılır. Arısı ölmüş kovanlar arılıktan çıkartılarak uçuş delikleri kapatılır.

Arısı yaşayan kovanlarda ise bal stoku ve ana arı kontrolü yapılır. Ana arısız kolonilere rastlanırsa, bunlar ergin arılarının değerlendirilmesi amacıyla ana arılı koloniler ile birleştirilir. Bal stoku yetersiz görülen kolonilere katı yem (kek) verilerek bu dönemdeki besin ihtiyaçları karşılanır. Eğer şerbetle besleme yapılacak ise şeker-su oranı 2/1 olmalıdır. Kovan içerisinde arının basmadığı çerçeveler var ise bunlar çıkartılarak arıların toplu ve sıkışık bir durumda olması sağlanır. Kovan uçuş delikleri kontrol edilerek geniş olanlar daraltılır. Bu dönemde kuluçka faaliyeti hızlanmadan varroa mücadelesi yapılmalıdır.

Kovan içi kontrollerde ana arının yumurtlama durumu, yavrulu çerçeve bal stok miktarı ile arı mevcudu incelenir. Böylece ballı ve boş çerçeveler tespit edilir. Sonraki kontrollerde koloni gelişme hızı takip edilir. Bu notlar her koloni için ayrı bir karta işlenir. Yapılan kontrol sonunda, her koloninin genel durumu kayıt defterine yazılmalıdır.

İlkbahar Bakım ve Kontrolleri

Doğada polen kaynaklarının oluşması ve ortam ısısının 17C'nin üzerine çıkması ile birlikte bahar şuruplamasına başlanmalıdır. Bu dönemde su/şeker oranı 1/1 olmalı, bir hacim su ısıtılıp bir hacim şekerle karıştırılarak şurup hazırlanmalıdır. Şurup hazırlanırken şeker karıştırıldıktan sonra kesinlikle kaynatılmamasına, su kaynatılacaksa şeker karıştırılmadan önce yapılmasına dikkat edilmelidir. Bunun nedeni kaynatılan şekerli şurubun (karamelize olmuş) arının sindirim sistemine zarar vermesidir.

İlk baharda yapılabilecek işlemler:
Arı popülasyonunun gelişimini arttırmak üzere şerbetle besleme yapmak.
Kovanlara kabarmış petek vererek ana arıya yumurtlama sahası sağlamak
Arı kolonilerine ileriki dönemlerde faydalanmak üzere temel petek vermek
Uçuş deliklerini genişletmek

Suni Oğul Üretimi (Bölme)

Yeterince güçlenen bal arıları ana arı yenileme, neslin devamı, ana arıya yumurtlama ve kendilerine bal depolama alanı sağlamak amacıyla doğal olarak oğul verirler. Ancak bu işlem arıların ana nektar akımı dönemine girişine rastladığı için modern arıcılıkta verimliliği düşüren bir özellik olarak kabul edilir. Bu nedenle koloniler yeterince güçlü ise ve arı sayısı artırılmak isteniyor ise ana nektar akımı dönemi öncesinde bölme yapılarak daha kontrollü olarak arı sayısı artırılabilir.

Doğal oğulu önlemek için şu tedbirler alınabilir:

Ana arının kanatlarının kesilmesi
Oğul meyli fazla olan kolonilerle çalışmamak
Kovan havalandırmasını artırmak
Kovan serinliğini sağlayacak önlemler almak
Bal depolama ve kuluçka alanı sağlamak amacıyla bol miktarda petek vermek (oğul döneminde)
Ana arı yüksüklerinin bozulması

Bir kolonide bütün bu önlemlere rağmen oğul meyli başlamış ise bu koloninin oğul vermesi kaçınılmazdır. Bu durumda yapılması gereken işlem Bölme yöntemiyle suni oğul üretmektir.

Arılara Ballık (Kat) Verilmesi

Bal akım döneminde gelişimini tamamlayan koloniler 10 çerçeveye ulaşarak kuluçkalığı doldururlar. Bu duruma gelen kolonilere kuluçka ve bal depolama alanı sağlamak amacıyla ballık (kat) verilmelidir.

Ballık verilirken kuluçkalığın her iki tarafından ilk ve son çerçeveler, yani tamamen ballı ya da çıkmak üzere kapalı yavrulu 2 çerçeve ballığa alınarak bunların yerine kapalı yavrulu 2 çerçeve dış kenarlara kaydırılarak 2. ve 9. Çerçeve olarak temel petek takılı iki yana çerçeve yerleştirilir.

BAL HASADI VE MUHAFAZASI

Kovandaki bütün peteklerdeki balın olgunlaşmasını beklemeden balı olgunlaşan petekler kovandan alınmalıdır. Olgunlaşmış balların kovandan alınmasına bal hasadı adı verilir. Çerçevenin 2/3 'ü sırlanmış durumda ise bu çerçeve olgunlaşmış sayılır. Bal hasadı genellikle arıların yağmacılık eğilimlerinin az olduğu sabahın erken saatlerinde yapılır. Kovandan alınan ballı çerçeve taşıma sandığına konulur ve hemen üzeri bir örtü ile kapatılarak arılardan korunur.

Bal hasadının en güç yanı arıları ballı peteklerden uzaklaştırmak ve yağmacılık çıkmasını önlemektir. Ana arının ballıkta da olabileceği unutulmamalı, ona bir zarar vermemek için dikkatli olunmalıdır. Bal hasat edilen kovanda arılara yeterince kışlık bal bırakılmış olmalıdır. Bunu sağlamak için genellikle kuluçkalıktan bal hasadı yapılmamalıdır.

Balın Süzülmesi

Balın süzüleceği oda içi sıcaklık 25 - 30ºC olmalıdır. Çerçeve veya petek üzerindeki sırlar sır bıçağı veya sır tarağı ile alınır. Sonra elle veya elektrikle döndürülen santrifüj (bal süzme ) makinesine yerleştirilerek ballar çıkarılır. Elde edilen ballar dinlendirme tankında bekletilir. Yabancı maddelerden arındırılır ve ambalajlanır.

Balın Muhafazası

Ambalajlanmış ballar mümkün olduğu kadar ısı, ışık, nem, koku ve diğer zararlı faktörlerden uzak depo şartlarında muhafazaya alınmalıdır.

SONBAHAR BAKIM VE KONTROLLERİ

Arılarda bal hasadının yapılması, o sezonun bitmiş yeni bir sezonun başlaması anlamına gelir ki, bu dönemde yapılacak her türlü bakım ve ihmal gelecek tüm bir yıla yansıyacaktır. Bu nedenle bal hasadından hemen sonra sonbahar bakımına başlanmalıdır.

Kış İçin Gerekli Yiyeceğin Bırakılması

Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polen depolanmış petekler bırakılır. Ancak petekler tamamen balla dolu olmayıp alt yarılarındaki gözler boş olmalıdır. Çünkü kışın arılar bal dolu gözler üzerinde değil, peteklerin balla dolu kısmının hemen altındaki boş gözler üzerinde salkım kurarlar

Özellikle ilkbaharda taze polen gelmeye başlayıncaya kadar ki dönemde arıların yavru yetiştirmeyi başlatıp sürdürebilmeleri için bırakılan ballı peteklerin 3-4 tanesinde aynı zamanda yeterince polen de olmalıdır. Genel kural olarak kuluçkalıktaki bal hasat edilmeyip arıya bırakılmalıdır.

Ana Arının Durumu, Zayıf Koloniler ve Hastalık Kontrolü

Yapılacak kontrollerde arı mevcudu az olan zayıf koloniler, anasız, ana arısı yaşlanmış, verimsiz ve sakat olan koloniler birleştirilmelidir. Başarılı kışlatma için mutlak surette sonbaharda bir dönem yavru üretimi sağlanarak kışa GENÇ ARI ve ANA ARI ile girilmelidir.

Yapılacak denetimlerde herhangi bir hastalık tespit edilen kolonilerde gerekli önlemler alınmalı ve tedavi edilmelidir. Sonbahar teşvik yemlemesinden sonraki kuluçka aktivitelerinin çok azaldığı dönemlerde sonbahar dönemi varroa mücadelesi mutlaka yapılmalıdır.

Bu koşullar dikkate alındıktan sonra diğer önemli hususlar ise;
Kovanların sağlamlığı gözden geçirilerek gerekirse değiştirilmeli
Kovandaki arılı, yavrulu ballı-polenli çerçeveler düzenlenerek fazla petekler alınmalıdır.
Kovanda herhangi bir hastalık ve zararlı varsa gerekli müdahaleler yapılmalı
En sondaki çerçevenin yanına bölme tahtası konularak boş kalan kısımdan soğuğun girmesi engellenmelidir
Kovanlar bir sehpa üzerine oturtulmalı
Koloniler rüzgar almayan ve mümkünse üstü kapalı bir arılıkta kışlatmaya bırakılmalı
Kovan uçuş delikleri daraltılmalı
Kovan örtü bezi soğuğu geçirmeyen bir malzemeden seçilmeli örtü beziyle kovan arasına kovanda oluşacak nemi çekmesi için gazete kağıdı örtülmeli
Kabartılmış petekler arıcıya tekrar gerekli olacağından muhafazası çok önemlidir. İyi muhafaza edilmeyen petekler mum güvesi ve fare gibi zararlılarına maruz kalabilir. Petekler izole edilmiş bir odada kükürt yakılarak çıkan dumanla fumige edilmeli.Kükürtün alevsiz duman şeklinde verilmeli, arada bir oda havalandırılarak içerde oluşan nemin çıkması sağlanmalıdır

Sonbahar Beslemesi

Kolonilere yeterince bal ve polen stoku bırakılmış olsa bile bal hasadından sonra şurupla besleme yapılmalıdır. Sonbahar yemlemesi için hazırlanan şeker şurubunun şeker-su oranı 2:1 (2 kısım şeker-1 kısım su) olmalıdır.

Koloniler kışa girerken ve kıştan çıkarken bal stokları yeterli değilse o zaman katı yem (kek) ile besleme yapılır.

Kek Yapımı
1 kısım bal 35-40C'ye kadar ısıtılarak 3 kısım pudra şekeri ile iyice karıştırılır. Elde edilen karışım 0.5-1 kg'lik poşetlere yerleştirilip, poşetin alt kısmı kesilerek arılı çerçeveler üzerine yerleştirilir. Bununla birlikte kek hazırlamada polen açığı bulunan bölge ve dönemlerde bu açığın kapatılması için süt tozu, bira mayası ve yağı tamamen alınmış soya fasulyesi unu gibi proteince zengin maddeler karıştırılarak arıların protein ve vitamin ihtiyacı karşılanabilir.

Kek hazırlama ve uygulamada dikkat edilecek husus kekin kovan içi ısısında eriyerek arıların üzerine akmayacak katılıkta ve arılar tarafından tüketilebilecek yumuşaklıkta olmasıdır.

KIŞLATMA

Arıları Kışa Hazırlama ve Kışlatma

Arıların kışlatılacağı arılık; kuzeyi kapalı güneyi açık ve mümkünse üstü kapalı yerler seçilmelidir. Açık arılıklar ise rüzgar almayan, su tutmayan ve nem biriktirmeyen yerler olmalıdır.

Kovanlar mutlaka yerden 30-40 yüksekliğinde bir sehpa üzerine konulmalıdır.

Kovan içi sıcaklık 14 C° ye düştüğünde arılar kış salkımı yaparlar salkımın merkezi 33C, dış yüzeyinde ise 5-8 C'dir. Salkımdan herhangi bir nedenle düşen arı tekrar salkıma çıkamaz ve ölür. Bu nedenle kışlatma yeri olarak arıların kış salkımını bozacak gürültü ve sesten uzak yerler seçilmelidir.

Kovanların uçuş delikleri içindeki arılı çerçeve sayısı dikkate alınarak Uygun malzeme ile daraltılmalıdır. 

 

 

YAZ BAKIMI

YAZ BAKIMI

İlkbahar bitip yaz aylarına girildiğinde artık büyük bal toplama mevsimi de başlamış olur. Bal toplama mevsiminin başladığı arıların kovana girişlerinden belli olur. Uçma tablasının üzerinde polen taşıyan arılardan başka, vücut hatları daha irice ve sanki birşeyden ıslanmış gibi rengi koyulaşmış olan arılar da görülür, işte bunlar bal özü taşıyan arılardır. Ayrıca öğleden sonra uçuş tahtası üzerinde çok sayıda işçi arı arkaları kovana dönük şekilde kanat çırpar. Vantilasyon yapan bu arıların amacı kovan içinde hava sirkülasyonunu sağlayarak, getirilen taze balın suyunu uçurmak ve kovan içinde oluşan aşırı rutubeti dışarı atmaktır.
Kovan kapağı açıldığı zaman artık arıların eskisi kadar hırçın olmadıkları farkedilir ve kovan içinden taze balın kokusu duyulur. Çıtaların üst kısımlarının beyaz petekle kabartıldığı görülür. Ballıktan bir çerçeve çekilirse artık balın sırlanmaya başladığı tesbit edilir.
Arılıktan bir test kovanı seçilerek altına tartı için bir baskül konursa, günlük ağırlıklar karşılaştırılarak büyük bal toplama mevsiminin başladığı pratik olarak anlaşılabilir.

Yaz ayında arıcı kovanların içindeki bal durumunu izleyip gerekli müdahaleleri zamanında yapmalıdır. Eğer mevsim çok elverişli ve gelen bal da çoksa, bal sağımına hemen başlanır. Petek gözlerinin en az üçte ikisi kapanmış petekler hiç bekletilmeden sağılarak boşalan petekler kovandaki yerlerine tekrar konur. Böylece hazır kabartılmış peteği arılar çok kısa zamanda tekrar balla doldurabilirler. Bal akımının yoğun olduğu dönemlerde arılar 3-5 günde bir katı doldurabilir.

 

Arı nüfusu birinci ballığa sığmamaya ve ballıktaki çerçeveler sırlanmaya başladığında, artık ikinci ilaveyi verme zamanı gelmiştir. İkinci ilave genellikle kuluçkalıkla birinci ilavenin arasına konur. İlk konulan ilave bal dolu çerçevelerin sırlanması için en üste yer alır, ikinci ilave de hemen kuluçkalığın üzerinde olduğu için arılarca daha kolay kabartılarak bal depolanmaya başlanır.

Bu mevsimde arıları güneşten ve sıcaktan korumak gerekir. Fazla güneşe maruz kalan arılarda miskinlik ve uyuşukluk görülür. Kovaniçi sıcaklığın 37 dereceden yukarıya çıktığı durumlarda arılar çalışmayı bırakır. Bütün güçlerini kovanın soğutulması için vantilasyon yapmaya harcarlar. Ayrıca yüksek sıcaktan kovan içindeki petekler eğilir yamulur.

 

Arılar çok yüklü ve yorgun geldikleri zaman genelde kovan uçma tablasına konamayarak yere düşer. Bal toplama mevsiminde mümkünse bu uçuş tablasının genişletilmesi gerekir.
Yine bu mevsimde kovanların önünü kapayacak kadar büyüyen yabani otlar temizlenmeli arılara rahat uçuş imkanı sağlanmalıdır.
Yaz sonunda özellikle sarıca arılara karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu dönemde sarıca arılar arılıklara saldırarak, onların depoladıkları bala ortak olmaya çalışırlar. Ayrıca bir şekilde arazide kendine yuva yapmış kaçak oğullar eğer kış için gerekli balı toplayamadılarsa, arılıklara saldırarak yağmalamaya çalışırlar. Bunlara harami arılar denir. Bununla ilgili önlemler de alınmalıdır.

Yaz mevsiminin sonlarına doğru artık arazideki bal kaynakları kesilir. Arıların bal getirme işlemi azalmaya başlayınca bal hasadı zamanı gelmiş demektir. Bal hasadı fazla gecikmeden usulüne uygun bir şekilde yapılır.

BAL HASADI

Bal hasadı bal toplama mevsiminin sonlarına doğru, arazideki nektar akımı henüz bitmeden yapılmalıdır. Nektar akımı kesildikten sonra yapılan bal hasadında arılar çok hırçın olur ve yağmalama eğilimi gösterir.

Hasaddan önce arıcı problem yaşamamak için gerekli bütün hazırlıkları yapmalıdır.

İlk hazırlık, hasad edilen balların konacağı mekanın hazırlanmasıdır. Burası arıcının rahat çalışabileceği şekilde düzenlenir. Odanın içerisine arı girmesini engelleyecek bütün önlemler alınır.

İkinci hazırlık arıcının kendi hazırlığıdır. İyi bir maske ve iş tulumu giyilir. Özellikle paçalardan arı girişini engellemek için ayaklara poşet geçirerek paçaların lastikle bağlanması önerilir.

Arıcı bütün ekipmanını gözden geçirir. Eldiven, eldemiri, fırça, körük, üzerine ballık ilavelerini koyabileceği bir sehpa, arıları kovan önüne silkme esnasında kullanacağı genişçe beyaz bir örtü hazırlar.

Bal hasadına yağmacılık tehlikesini önlemek için sabahın erken saatlerinde başlanır. Saatler ilerleyip havanın ısınmasıyla birlikte yağmacılık eğilimi başladığında hasada son verilmelidir. Soğuk ve bulutlu günlerde de arılar kuluçkalıkta salkım düzenine geçeceklerinden, ballıktaki arı sayısı en asgari seviyede olur.

Arıları ballı çerçevelerden uzaklaştırmak için genellikle 4 yöntem kullanılır:

1) Silkme, Süpürme Yöntemi: Çok büyük miktarlarda kovanı olmayan arıcıların en çok uyguladıkları yöntemdir. Temiz ve sağlığa zararlı katkı maddesi içerme riski olmayan bu yöntemin en büyük dezantajı arıların hırçınlaşması ve yağmacılıktır.

Üzerine kovan gövdesinden ayırdığımız ballıkları koyacağımız bir sehpa hasat yapacağımız kovanın yanına yerleştirilir.
Usulüne uygun yakılmış olan körükten yavaşça dalgalar halinde örtü tahtasının kenarlarından 2-3 kere duman verilir.
Ballık ilavesi eldemirinin yardımı ile kuluçkalıktan ayrılarak sehpanın üzerine konur ve üzeri hemen örtülür. Kuluçkalığın üzeri de örtü tahtasıyla kapatılır.

  Bu aşamada iki silkeleme yönteminden birisini tercih etmek gerekir. Birincisi arılar kovan önüne silkelenebilir. Bunun için hazırlanan beyaz örtü uçma tahtasını da kaplayacak şekilde kovan önüne serilir. Örtüye silkilen arılar körükle duman verilerek kovana doğru yönlendirilir.
İkinci silkeleme yönteminde ise kuluçkalık örtü tahtasıyla kapatılır fakat arıların yukarı ve aşağı gitmelerini sağlayacak bir delik bırakılır. Bu sayede kuluçkalıktaki arıların hasat sırasında rahatsız olup hırçınlaşmaları engellenmiş olur. Kuluçkalığın üzerine içinde 4-5 adet boş petekli çerçeve bulunan bir ballık ilavesi konur, üstü ıslak bir bezle örtülür. Arılar üstteki ballığın örtüsü yarım açılarak buraya silkilir. Arada bir ballığın üzerinde duman gezdirilerek arıların uçuşları engellenir.

Bazı arıcılar kuluçkalık üzerindeki ballığı almadan doğrudan ballı çerçeveleri almaya ve arıları bunun üzerine silkmeye başlarlar. Bu oldukça sakıncalı bir yöntemdir. Çünkü ballık içine silkilen arı tam yerine yerleşmeye başlarken ikinci çerçeveyle yukarı çıkarak tekrar silkilir. Birden fazla silkilen arılar ise hırçınlaşarak deli gibi saldırmaya başlar ve hasadı zora sokar.

Bazı arıcılık kitaplarında ise ballık alındıktan sonra çerçevelerin doğrudan kuluçkalığa silkilmesi önerilmektedir. Özellikle hırçın arı ırklarıyla çalışan arıcılar için bu da işi zora sokan bir yöntemdir. Bu şekilde davranıldığında kuluçkalıkta bulunan arılar da taciz olacağından hırçınlaşarak saldırmaya başlar.

Silkeleme işleminde çerçevenin iki ucu tutularak hızlıca aşağı doğru silkme hareketi yapılır, ya da çerçeve tek ucundan tutularak boşta kalan elle çerçeveyi tutan elin üzerine sertçe vurularak arıların aşağı düşmesi sağlanır. Arıcı kalan bir kaç arıyı da yavaşça fırça ile süpürüp uzaklaştırarak elindeki çerçeveyi yardımcısına verir. Yardımcı çerçeveyi alarak bu iş için hazırlanmış altı kapalı bir kutunun içine koyar ve hemen üstünü ıslak bir bezle kapatır. Bu şekilde hızlıca hasad yapılmış olur. Bu esnada arıcı sağa sola bal bulaştırmamaya ve arıları öldürmemeye dikkat etmelidir. Bal bulaşıkları yağmacılığa neden olur.

Hasad edilen kovanın üzeri hızlıca örtülür ve ikinci kovana geçilir.

2) Arı Kaçıran Yöntemi: Bu yöntemde ortasına arı kaçıran aleti monte edilmiş örtü tahtası kuluçkalık ile ballık arasına konur. Arı kaçıran sayesinde arılar kuluçkalığa inebilirler fakat yukarı çıkamazlar. Böylece 2-3 gün içerisinde ballık arılardan boşalmış olur ve ballı çerçeveler kolaylıkla hasad edilir. Bu yöntemin sağlıklı olarak uygulanabilmesi için ballıkta kuluçka olmaması gerekir, çünkü bakıcı arılar aşağıya inmedikleri için ballık boşalmamış olur. Bu yöntemin sakıncası ise özellikle çok sıcak havalarda vantilatörcü arılar yukarıya çıkamadığı için ballıktaki balların erimeye başlamasıdır.

3) Kimyasal Madde Yöntemi: Bu yöntem yurtdışında çok büyük ticari arılıklarda kullanılır. Arıların kokusundan hoşlanmadığı madde kapağın altına yapılan özel bir düzeneğe sürülerek kovan kapatılır. Arılar belli bir süre zarfında ballığı terkederek kuluçkalığı iner.
Bu yöntemde kullanılan kimyasal maddelerden bazıları insan ve arı sağlığı açısından risk oluşturduğundan uygulanabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.

ABD'de kimsayal madde olarak yalnızca "Benzaldehyde" ile "Propionic ve Butric Anhydride" kullanımı için izin verilmektedir. Ülkemizde bazı arıcılar tarafından kullanılan ticari adı "Fenol" olarak bilinen "Carbolic acid" kullanımı ise yasaklanmış bulunmaktadır.

 

4) Hava Üfleme Yöntemi: Bu yöntem basınçlı hava üfleyerek arıların çerçevelerden uzaklaştırılması esasına dayanır. Bunun için kovan önüne altı açık bir sehpa konur. Kovan uçma deliği ile sehpanın arasına genişçe bir bez gerilir. Ya da uçma deliğine arıların rahatlıkla tırmanması için bir rampa konulur. Ballık sehpanın üzerine konarak çerçeve aralarından basınçlı hava püskürtülür. Havanın tazyikiyle örtü üzerine düşen arılar dumanla yönlendirilerek kovana girmeleri sağlanır. Arılardan boşalan ballık altı ve üstü kapatılarak süratle arılıktan uzaklaştırılır.

Yurtdışında bu iş için geliştirilmiş çok çeşitli modellerde hava üfleyen aletler satılmaktadır. Ülkemizde ise pratik olarak havayı dışarıya üfleme düzeneği olan elektrikli süpürgeler kullanılabilir.

HASADDAN SONRA YAPILACAK İŞLER

 

Balın Süzümü
Bal süzme işlemi yapılmadan önce oda sıcaklığı, süzme kolaylığı ve akıcılığın sağlanması açısından 25-30 oC olmalıdır. Süzülecek çerçevelerin petekleri üzerindeki sırlar, sır bıçağı veya sır tarağı ile alınır. 
Sırı alınan petekler elle veya elektrikle döndürülen santrifüj (bal süzme) makinesine yerleştirilerek balları çıkartılır. Yurt dışında sır alma ve bal süzme işlemi, çoğunlukla tamamen otomatik makinelerle yapılmaktadır.
 

 

Peteklerde kalan bal bulaşıklarının temizlenmesi için balı süzülmüş petekler akşam üzeri kuluçkalığın üzerine verilerek arılarca temizlenmesi sağlanır. Bu temizlenme işi yağmacılığa neden olmamak için kesinlikle gündüz yapılmamalıdır. Bu çerçevelerden temiz ve kullanılabilecek olanlar saklanarak ilkbaharda tekrar kovanlara verilebilir.

Balı Süzülmüş Peteklerin Değerlendirilmesi
Balı alınan peteklerin tekrar kullanılabilecek durumda olanları tecritli petek odalarında muhafaza edilir. Petek güvesine karşı, petekler askıya dizilerek içinde korlaşmış mangal kömürü bulunan mangallarda veya elektrik ocaklarında toz kükürt yakılarak dumanlama yapılır. Ancak bu uygulamada peteklerde bulunan güve yumurtaları ölmediğinden uygulama 2-3 haftalık aralıklarla bir kaç kez tekrarlanır. Gerektiğinde bu petekler gelecek ilkbaharda tekrar kullanılabilir. Ancak bu tür peteklerin tekrar kullanılması hastalıklar yönünden riskli olabilir. Bu yüzden bazı ülkelerde peteklerin sadece bir yıl kullanılmasına müsaade edilir. Muhafaza yönteminde naftalin kesinlikle kullanılmamalıdır. Petrol ürünü olan naftalin kanserojen bir madde olup bal ve balmumundaki kalıntısı insan sağlığı için tehlikelidir. Kullanılamayacak durumdaki petekler, eritilerek kalıp mum haline getirilir.

Balın Dinlendirilmesi
Bal süzme makinesinde elde edilen bal, gittikçe incelen çok katlı elekten geçirilerek mum kırıntıları ve diğer yabancı maddeler ayıklanır. Buna rağmen küçük parçacıklar ve oluşan hava kabarcığı balın rengini bulandırır. Bunun için bal, dinlendirme tankına alınır ve dinlendirilir. Küçük mum kırıntıları ve hava kabarcığı köpük şeklinde üstte toplanır. Köpüklü kısım arılara yem olmak üzere ya da sirke ve likör yapımı için ayrı bir yerde depolanır. Dinlendirme kabındaki bal durulduğunda ve berraklaştığında ambalajlanabilir.

Balın Depolanması
Bal, değişik yapı taşlarından oluştuğundan depolama sırasında bile yapısal olarak sürekli değişikliğe uğrar. Bu değişmeler genellikle kristalleşme, renk koyulaşması, asitlik derecesinin artması, balın içinde bulunan şeker çeşitlerinde artma ve azalma olması şeklindedir. Bunun yanında balın depolanma süresinin artması ve ısıtılması HMF (hidroksi metilfurfurol) değerini yükseltir.

Balın kristalleşmesi 5-7 oC'da, ekşimesi 10 oC'da başladığından süzülen ballar eğer ısıtılmayacaksa 5 oC'nin altında tutulmalıdır. Kristalize olmuş balın tekrar eski haline dönmesi için bal kabı sıcak su dolu bir kap içerisinde bekletilerek balın çözülmesi sağlanır. Bal kabı hiçbir zaman doğrudan ateş ile temas etmemelidir. Çözünen bal tekrar kristalize olabilir.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol